16 Mart 2008 Pazar

Birazda Universite...



Burada ki okudugumuz universitenin tam ismi, ben hala telafuz edemesem de, budur: Wyższa Szkoła Finansów i Zarządzania w Białymstoku.

Nasil ama!... Dusunun bir kere, okulun ismi bu iken, birde biz bunu okuyoruz.
Neyse saka bir yana uzun suredir Universiteden bahsetmek vardi kafamda...

Ilk basta burada ki universitelerin yapisindan bahsetmek gerekli.
Turkiye de genel olarak universite dedigimizde icinde Tip, Iktisat, Edebiyat fakultesi gibi fakultelerin bir aradaga bulundugu, birde Uludag Universitesi gibi herseyin bulundugu kampus universiteleri akla geliyor. 

Burada durum biraz daha farkli. Bizdeki gibi Kampus universiteler olsada bunlar pek fazla yaygin degil. Branslasma soz konusu, yani medikal universite, gazetecilik universitesi, siyasi bilgiler universitesi, ekonomi universitesi gibi...

Bizim burada okumakta oldugumuz universitede bir 'ekonomi' universitesi...
Ortalama 7000 kisi okumakta. Sehrin merkezine yakin bir yerde.

Yukaridaki fotograflardan bakinca pek bir seye benzetememis olabilirsiniz.
Bu iki seyden kaynaklaniyor birincisi, oyle cok ihtisamli bir universite degil, ikincisi ben hala dogru durust fotograf cekmemisim.

Ozel universite Wsfiz, onun icin kendi isleyisi icindede derslerin cogu ingilizce. Ama dogal olarak lehce derslerde var. Erasmus olarak butun dersleri ingilizce goruyoruz. Ama gecen yillara gore bazi farkliliklar var tabi. Eskiden sadece gelen erasmusa ozel siniflar acilirken, bu sene artik normal parasiyla okuyan hatta yuksek lisans yapan ogrencilerle ayni siniflarda ders goruyorsunuz.

Dersler hocanin isleyis tarzina ve icerigine gore farklilik gosteriyor. Turkiyede ogrenciler pazarlama, pazarlama arastirmasi, tuketici davranislari gibi dersleri kredi doldurmak icin alirken, burada ki en ciddi dersler bu dersler oluyor. Gerci burada da bookexams denilen dersler var. Genelde iki uc hafta suruyor ve proje hazirlamaniz yeterli olabiliyor gecmek icin.

Derslerden biraz daha bahsetmek istiyorum, cunku buraya gelecek arkadaslarin merak ettigi seylerin basinda geliyor. Derslerin hemen hepsi anlatilis ve uygulanis yapisi olarak farklilik gosteriyor; bazilarindan, bizde oldugu gibi dersi anlatiyor ve sonuc olarak sinavlara giriyorsunuz ve ona gore geciyorsunuz, bazilarindan her hafta duzenli quiz oluyorsunuz, onlardan puan toplayip asil buyuk sinava girmeye hak kazaniyorsunuz, bir digeri dersi anlatip sadece proje hazirlamanizi istiyor, bir digerinden de sunum yaparak dersi geciyorsunuz.

Yani her babayigidin yogurt yemesinin farkli oldugunu daha net anliyorsunuz.
Farkliliklar, zaten gordugunuz gibi kendini gosteriyor. Bunlar goreceli olarak bana cok onemli gelmesede su farklilik benim icin en onemli seyi teskil ediyor.
Burada hocalar sizin bilmediginiz yerlerden sorarak acik arama derdine dusmuyor...


Biraz sert mi oldu sanki! Ne demek istedigimi soyle aciklayayim.

Turkiyede genc nufus fazla,  Ekonomi teorilerinden de bilfidigimiz gibi, fazla olan sey degerli olmuyor, yani kimse degersizdir demiyor belki ama ciddiye alinmiyor. Azalmaya basladiginda suan ki avrupanin en buyuk problemlerinden biri gibi degeri goreceli olarak artiyor.
Oysa hani nasil derler genc nufus, yani is yapabilecek nufus, SU gibidir. Azaldikca krizlere neden olur.

Burdan Basbakanimiz Sayin Tayyip beyin dedigi gibi '3 cocuk' yapin genc nufusda alsin yurusun mantigi cikmasin. Bu bilinc ile cocuk yapilinca, simdi bizim yasadigimiz problemler kendini gosteriyor ve yukarida farkliliklarin nedeni dedigim sonuclarla karsilasiyoruz.
Sonuclara da kesinlikle deginilmesi gerek, tabi bunlara sadece egitim sistemimiz ve bize cikardigi fatura yonunden bakmak istiyorum...


Nedir bunlar?

Ogrenci fazla olunca, kimse ile ayri ayri ilgilenemeyecegi icin herkese ayni seyler uygulaniyor. Yani lise hayatinda esit agirlik, sozel veya sayisal gibi bolumler seciyorsunuz ama kisme sizin hem felsefe sevip hemde matematik yapabileceginiz olasiliyla ilgilenmiyor. Cunku adam cok, ona ayiracak zaman yok. Veya eger sayisali secmizseniz biyolojiyi, fizigi, kimyayi kesinlikle yapabilmeniz gerekiyor. Hepsi ayni sey zaten canim. Derslerin iceriklerine hic deginmiyorum. Yani bu dersler nasil ogretiliyor bu ogrencilere, nasil isleniyor... aman allahim hemen gectim bu konuyu... Sonra bu aldiginiz nacizane egitimle Ogrenci Secme Sinavina giriyorsunuz. 195 soru isaretliyorsunuz ve eger cok dogru isaretlerseniz sayisal icin Tipci, sozel icin Hukukcu, biraz az isaretlerseniz Muhendis , ogretmen olup gidiyorsunuz. Bu mesleklerin cok puanli olmasinin nedenide ne biliyor musunuz? Daha cok para kazandirabilme olasiliginin cok olmasi.
Sonrada haberlerde gorunce insanlar sinirleniyor, kiziyorlar... Olmaz olsun senin gibi muhendis, evin yikildi, olmaz olsun senin gibi doktor, ameliyatta hastanin icinde makas unuttun, olmaz olsun senin gibi ekonomici, bankayi dolandirdin...

Ee tek amaci para kazanmak oldugu icin meslek secen bir nesilin yaptigi ev yikilacaktir cunku parasi gitmesin diye malzemeden calmistir, para kazanmak icin doktor olan kimse puan toplamak icin gerek olmamasina ragmen ameliyat yapacaktir ve birinin icindede makasi unutuverecektir, para kazanmak icin ogretmen olan kimse de DERSANE diye bir baslibasina sistem kurup, o da yoluna oradan bakacaktir.

Birde bu durumun icinde az is acigi ve cooook genciniz varsa, durum gitgide dahada kangren bir hal aliyor. Matigin genel hatlari da bu olunca OSS, esasinda ogrenci secme sinavi degil, ogrenci eleme sinavi oluyor. Ve bizim geri kalan butun sinavlarimizda bu sekilde yol aliyor. Yani digelim istatistikten bir sinava girecekseniz. kimse sizin istatistikten ne bildiginizi olcmuyorda, herkes sizin bu istatistikten onemsizde olsa neyi bilmiyordur onu nasil elerim seklinde yol aliyor.

Basta soyledigim biraz sert gibi gorunen soz bundandir.
Burada hocalar sizin bilmediginiz yerlerden sorarak acik arama derdine dusmuyor...
Yani sinava hazirlanirken biliyorsunuz ki size istatistikten temel ilkeleri soracak. Veya kendi onemsedigi diger konulari. Cunku onemli olan budur aslinda, yani siz zaten istatistigi seviyorsaniz, kendiliginizden digerlerinden farkli olarak ogreneceksinizdir.
Onun icin buraya gelen ogrencilere buralarin dersleri daha kolay geliyor. Cunku 5 soru icin 300 sayfa ezberlemek gerekmiyor, hoca bizi bu sefer hangi koseye yatirir diye analiz yapmaya gerek kalmiyor.

Polonyada ki universiteyi anlatmak icin basladik konu bizim ulkemize kaydi ama burayi daha iyi anlayabilmek icin kendi sistemimizi gozden gecirmis olmamiz ve eksiklikleri gorup ona gore hareket etmemiz gerekiyor.
Biz son olarak Wsfiz e geri donecek olursak, kucuk ama guzel bir universite son donemde guzel de bir kafeterya acildi.


Gayet hos bir yer, ozellikle salatka farmerska si var ki, benim ozel menum oluyor kendisi. :)

Simdilik benden bu kadar. Her zaman dedigim gibi, yazdiklarim sadece kendi gordugum ve dogru olduguna inandigim seylerdir. Eger yanlisim varsa, bunlari ogrenmekten tartismaktan ve buraya ve heryere dogrusu aktarmaktan mutluluk duyarim.

Not: Ingilizce klavye ile yazdigimdan dolayi imla kurallarinda ki yanlisliklara ve cok derin bilgim ve zamanim olmadigi icinde yaptigim dil bilgisi hatalarindan dolayi ozur diliyorum.

13 Ocak 2008 Pazar

Biraz degisiklige ne dersiniz!...

Nerdeyse hergun blog u yenilemeliyim, yeni yazilar yazmaliyim, yeni eklentiler gondermeliyim diye dusunmeme ragmen bir turlu gerceklestiremedim aklimdaki seyleri. Bende onumuzdeki gunlerde toptan bir yenilemeye gitme karari aldim. Ve blogun onceki icerigine dokunmamakla birlikte tasarimini ve kullanilabilir ogelerini (videolar, anketler olsun..) tamamen degistirmeyi planliyorum.

Uzun lafin kisasi kendi -uzerimdeki uyusukluguda atmak adina- cok yakinda daha renkli, daha dinamik bir blog ile karsinizda olacagim...
Tabi herseyden onemlisi sizin fikirleriniz, bu bloga, daha once oldugu gibi bundan sonrada sekil verecek...
Butun elestirilerinizi ve fikirlerinizi bekliyorum...

Bu arada ayni yurtta birlikte kaldigimiz Turk arkadaslarimiz profesyonele yakin bir calisma sergileyerek Teomanin sus konusma sarkisini yeniden yorumladilar.
Dinleyin, dinletin.... :)


(Bu arada bu calismada ki muhtesem video kaydini yapan insan da benim. Herturlu dugun, sunnet, ozel gunlerinizin kaydi itina ile yapilir...)